bugün

entry'ler (895)

edilgen yaşamak

Nihayetinde bir tercihtir. Kaderdir, insanlardır, toplumdur, devlettir ve sair edilgen yaşamanın konfor alanında kalmak isteyen insan için bahane çoktur. Tercih etme hakkını yadsıyan kendini yadsımıştır. Her şeyin kendi tercihi olduğu zannına kapılanın kendini yadsıması gibi. Her an var olan yeni şartlara göre yeni tercihlerde bulunma zorunluluğu insanın kaderidir. Her şeyi tercihleri ile belirleyemese de yeni şartlarda yeni tercihlerini yadsımak, küsmek de tercihtir, yeni şartlarda yaptığı tercihlerin şartlara etkisini yadsımamak da bir tercihtir.

insanlar ikiye ayrılır, tercih ettiğinin farkında olanlar, farkında olmayanlar.

tercih edeyim, ama tercihlerimin sonuçları da olmasın diyen, tercihlerinin sonuçlarıyla yüzleşmeyi sevmeyen bırak oyunu. Oyunun kendine.

tercih etmemeyi tercih ederek ve sonra tercih etmediği zannına öcüsünü giydirmeyi de tercih ederek kısır döngüde savrulurken, bu fırtınayı besleyen şeyin nefesi olduğunu düşündüğü anlarda ağlarım gök boşalır, sonra yine güneş açar diye diye üretkenliğini hava durumuna müsavi kılarak uykuya dalıp güzel rüyalar görmeyi uman, Umma! Yadsıyorum.

Bilge edası ile ona buna tavsiye veren, verme!

sevdiğim kız münevver

Uzaklardan yazıyorum. Uzak dediğim aramızdaki mesafedir münevver. yandaki sandalyede oturup diğer yanındaki sandalyede oturanla kanaviçelerden bahsederken verdiğin karbondioksiti içime çekmeye çalışsam nedir ki nefes almak oksijenden ibaret. Yaşıyorsam bunu beceremediğimden münevver. Kulak misafiri oldum kanaviçende laleye yer vermişsin. ulan dedim münevver kanaviçe ile derin bir sembolizm amacı gütmüştür. Ulan dedim belkide kalbini avutmak için kanaviçeye dadanmıştır. Ulan dedim, ulan bu kızı hem sevesim hem aşağılayasım geliyor, gir kanaviçe muhabbetine, böyle münevver hiç umrunda değilmiş tavrını takınarak arkadaşlar, insanlığın ızdırabı için ağlayan easkolnikov bir katil, evet ama bu adamı anlamak gerekmez mi? Böyle şeyler tartışmak varken kanaviçe nedir, arkadaşlar bırakalım kanaviçeleri, aşkları meşkleri, yavru kedileri anne kediden ayıran, yavruları uzağa atan iç çamaşırcı arif efendinin kalbindeki yaraları eşeleyelim, psikolojk analiz yapalım, çocukluğunda ne yaşadı bu adam diyerek akıllar yürütülelim. Laleyse mesele gidip fakir semtlerin olmadık yerlerine laleler dikelim, kanaviçe nedir?

Sonra ulan dedim asıl böyle şeyler dersem umursadığım belli olur, hala delisi olduğumu düşünür münevver, oysa ne alakası var münevver. Umrumda değil karbondioksitin. Umursamaz tavırlarla, cool, free davramışlarla, miyav miyavv ben de kıymetliyim reddetsen de sen beni münevver tavrımdan ödün veririm.

Hem yanımdaki sandalyede arkası dönük de olsa oturmazsa, o gidince yerine bir miktar oturup münevverin baktığı yerden duvara bakmazsam, münevver olmazsam, ruhumu ne ile oyalarım?

Sustum, susuyorsam nedeni var.

aşka dair bir söz bırak

Aşk insanın kendini bir başkası üzerinden sevme çabasıdır.

Kendini yeterince sevenler içinse yakaya takılmış bir gül gibidir. Olsa ne hoş olur olmasa da olur.

sevdiğim kız münevver

Zaman geçiyor, münevver geçmiyor.
Ucundan az sevelim dedik, şarkılar şöyle bir tatlı gelsin, şöyle biraz hüznün de tadını çıkaralım, kavuşma anlarında kalbim biraz çarpsın, anlatacağım bir öyküm olsun, olmadı münevver. Sevmenin birazı olmazmış, seni değil kendimi kandırmışken sen de beni kandırmışsın. iki kere kandım, kanmışlıklara ayrı yokluğuna ayrı yandım.

Münevver, öyle bir an geldi ki Allah beni seviyor olmalı ki münevver'i kalbime koydu dedim, öyle bir an geldi ki allah beni sınıyor olmalı, münevver'i kalbime koydu dedim, öyle bir an geldi ki Allah beni cezalandırıyor olmalı dedim, münevver'i kalbime koydu dedim. Münevver, yıpratılarak okunmuş, gereksiz yerlerde altı çizilmiş, en son üstü çizili kenara atılmış, sahaf köşelerinde arka sıralara atılmış bir kitap gibi hissediyorum kendimi. Böyle münevverlik olmaz.

sözlük yazarlarının şiirleri

Arabesk zamanlar

Kalırsın öylece,
Anlatsan anlatamazsın,
sussan susamazsın,
Sustuğun yağmur olur,
ıssız yerlerde,
yağarsın öylece.

güneş gülerek açar,
Sabah yüzüne çarpar hayat,
Çocuklarda okul neşesi,
kafelerde tatlı sohbetler,
Kediler nasibinin peşinde,
dalarsın öylece.

Akşamı beklersin, oyun bitsin,
kazananlar evine gitsin,
Vestiyere asıp güleç yüzünü,
Köşedeki solgun çicekleri,
Sularsın öylece.

Duvardaki sazı kapıp,
içlenir, çalarsın öylece,
Bir nota gelir elin gitmez,
Eline bakar yanarsın öylece.

sürekli kedisinden bahseden dallamalar

Dallama kısmına şerh koymakla birlikte bunun nahoş bir durum oluşturduğunu fark ettirebilecek samimiyet anını yakalayıp yüzleştirebilmelidir. Kırmadan, empati kurarak Şöyle bir geçiş yapılabilir; kedinle mutlu anlarını paylaşmanın seni çok mutlu ettiğini görebiliyorum, ama bazen bu benim için sıkıcı hale gelebiliyor. Evet böyle psikolog gibi cümleler kurarsanız, dallama demezseniz, o da dallamalık yapmaktan vazgeçebilir belki. Aksi takdirde gidip kedisini daha bir keyifle anlatacağı birini bulur.

kar yağarken tren yolculuğu yapmak

Araba kayar mı kaygısı olmadan, görüş mesafesini dert etmeden dağlardan, ovalardan, şehirlerden, uçuşan beyaz kar taneleri içinden usul usul geçmektir. Gören gözler, hisseden ruhlar için ne güzel.

pazar sabahına yarın iş var hissiyle uyanmak

Özellikle üç beş günlük veya net iki gün tatilden sonra, tatilin son günü pazar sabahına canı sıkkın uyanmak durumu. Geçmişiyle, geleceğiyle, kaygısıyla yaşamayı adet edindiği için bugünün de tadını çıkaramayan kimi insanların işidir bu.

gözyaşlarını şişede biriktirip sevgiliye sunmak

Bu işte bile hile yaparak gözyaşı şişesinin içine su katanlar olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Gerçekten böyle insanlar var mı?

ecem erkek

Namı alıp yürüyünce kocayı boşayan, ünlendiği programı terk eden naime'dir. Rüzgarı ne kadar eser bakalım.

dadali

Radyo ekin sabah kuşağında Laz ağzı ile komiklikler yaparak ve bol bol reklama yer vererek program yapan kişi. Gerçekte Laz ağzıyla konuşmuyor da programda öyle yapıyor şüphem var. Bazen eğlenceli ama çok reklamcı yahu.

sevmediği oyuncuyu zamansız öldüren dizi senaristi

Kaç iyi oyuncu senaristinin, yönetmeninin, yapımcısının ihtirası yüzünden gözlerimizin önünde yitip gitti böyle. Daha bölümlere doyamadan koparıldı o dünyadan. Timsahın gözyaşları gibi bir de duygusal sahnelerle veda ederler.

Eser kalemden çıktıktan sonra artık yazanın değil izleyenindir. Protesto.

psikiyatrik hastalıkların esas sebebi

Genetik.
Travmalar.
ailevi davranışsal miras.
Hızlı kültür değişimi.

aşkın ömrü kaç yıldır

kalbimi araştırdım 3 yıldır. ortalamanın üstünde bir done verdi.

insan kaç terk ediliş sonrası kendinden işkillenir

öyle ya.

ayşe vardı, gitti.
sude, zaten hiç gelmemiş.
serpil, zaten sevmemiştim ya.
nazmiye, neden bitti anlamadım.
münevver, bende bi bkluk var galiba.

terk etmenin tadına varamadık iyi mi?

cevap beş olmalı.

çay edebiyatı

çayıma bandığım bisküvilerden çok severim seni.

yeter ki gel.

ateizmin ahlak anlayışı

dinamiktir. kişiden kişiye değişir, hatta kişinin yaş ve ihtiyaçlarına göre de değişebilir.

herşeyi terkedip başka şehire taşınmak

her şey ayrı yazılır.
terketmek değil terk etmek.
şehire olmaz şehre olmalıydı.
böyle taşınma olmaz.

yolda kazım koyuncu'dan ayrılık şarkısı dinleyerek biraz daha hüzün katılabilir. hoş olur öyle.

gülşen bubikoğlu vs filiz akın

gülşen bubikoğlu at gibi iken filiz akın ürkek bir ceylan bir ahu gibidir.

türker de zaten sırasını buna göre belirleyerek önce filiz akın sonra gülşen bubikoğlu şeklinde yürümüştür. filiz akın'a yapılır mı bu be!

gönül salıncağı

apayrı bir havası olan şarkı. erkin koray'ın en özgün işlerinden biri.